Birkaç Japonca grammar ve Korece kelime

17:50 0 Comments A+ a-

Selam insanlar,
son zamanlarda dil çalışmalarımın azlığı ile blog paylaşımlarımın sayısı doğru orantılı olduğundan pek bir şey paylaşmıyorum.
Amma ve lakin
dün şöyle bir düşününce dedim ki, yahu ben neden hergün
Korece ve Japonca konuşup kullandığım grammarları ve kelimeleri paylaşmıyorum.
Hani hergün Korece konuşuyorum konuşmasına da, paylaşmak gerçekten aklıma gelmemişti. Zaten bloğun sistemi de değiştikçe değişiyor.
Sonradan bloğa neler olacağına dair benim de hiçbir fikrim yok gerçekten.
Hadi başlayalım! 

"JAPONCADA ZORUNLULUK"
anlatmak istediğim tam olarak buydu amma ve lakin araya TE hâli denen bir pislik girdi.
Nedir bu TE hâli?
Şimdi tek başına bir şey değil amma ve lakin diğer şeyler için gerekli.
Mesela zorunluluk için gerekli,
sonra başka şeyler için gerekli.
Ben de tam olarak ne için gerekli olduğunu bilmiyorum.
Hani hepsini öğrenmedim sonuç olarak.
Amma ve lakin inanın bana gerekli.
Ve yapması da çok kolay, nasıl yapılabileceğini bir resim hazırlayaraktan anlattım.
Geçmiş zamanın nasıl olduğunu unuttuysanız şuracıkta link. BURAYA BİR TIK.
japonca te formu nasıl yapılır, japonca konu anlatımı, japonca öğren


Neyse öncelikle yeni öğrendiğim kelimelerin olduğu konuşmanın Koreli kişinin yazdığı şeyleri paylaşacağım. Niye mi?
Çünkü Koreli değilim ben, kendi konuşmamda hata yok gibi geliyor ama varsa size de yanlış örnek vermiş olurum. Benden sebep Koreceniz kötüleşmesin o3o

황동적일꺼 같아 보이는데 의외네요.
Aktif biri gibi görünüyordunuz ama (bu yani çekingen eve kapanık olmam) beklenmedik.

황동적: Hareketli/aktif
의외:süpriz, beklenmedik şey

소심한성격처럼은 안보이는데 은근소심한것같아요.
Utangaç biri gibi görünmüyorsunuz ama bayağı utangaçsınız sanırım.

소심한=utangaç
은근=burada bayağı anlamında.

원래 저도 많이 소심한편이었어요 ㅋㅋㅋ 그런데 성격이 많이 고쳐졌어요 ㅋㅋㅋ 가끔 소심해지기도 해요. ㅋㅋㅋㅋ
Aslında(원래 daima anlamında olabilir ancak Türkçede şuanki kullanımına aslında dan başka bir şey uymuyor diye düşünüyorum)

Aslında ben de çok utangaç biriydim. :D :D :D Ama karakterim çok değişti. :D :D :D Arada utangaçlaşıverdiğim de oluyor. :D :D :D 

성격:karakter/kişilik
고치다: değişmek 
ve arkadaşlar evet o grammar tam anlamıyla utangaçlaşıverdiğim oluyor olarak çeviriliyor.
yani aslında utangaçlaşıveriyorum da ama tam türkçesi bu.
O grammarı şöyle bir açıklamak istiyorum.

fiil+아/어+지다
bir şey var, kendisi oluyor ama, böyle kendiliğinden.
güzelleşivermişsin.
mesela diyelim ki kardeşcağızım güzelleşmişsin.
우와 우리 동생 예뻐졌네 ㅋㅋ 귀여워

예쁘다--예뻐--예뻐지다--예뻐졌다
Neyse devam edeyim.


원래 제가  살이 많이져서 남들한테 나서기가 무서워는데 다이어트 하고 나서부터 자신감이 붙어서 성격이 변했어요. ㅋㅋㅋ
Burada da sevgili 원래ciğimiz Türkçe'ye daima olarak çevrilemediği zamanlardan birine merhaba diyoruz.

나서기:önde olmak gibi bir anlamı var. 

Önceden çok kilolu olduğumdan başkalarına liderlik etmek(başkalarından önde olmak)tan korkardım ama diyet yaptıktan sonra kendime güvenim geldi ve kişiliğim değişti.

Ve buradaki kısım için çok özür dilerim az önce anlattığım grammarı çocuk burada ne şekilde kullanmış cidden bilmiyorum. :D 

Bir de sadece bir kelime var bilmeniz gerektiğini düşündüğüm o da 독학 kendine kendine çalışmak. Yani olur da size derlerse
한국어 독학? ya da  한국어 독학하셨나요?
Koreceyi kendi kendine çalışarak mı öğrendin anlamına geliyor.
Evet diyin, sonra onlar iltifata boğacak sizde bir egolar bir egolar.
Çok tatlı bir his o.
Ya da nasıl öğrendin diye sorabilirler...
한국어 어떻게 배웠어요?
Siz de dersiniz ki
독학했어요./독학하면서 배웠어요. 

Ve bugünün şarkısı ilk Kore dizimin OSTu olacak.
Bu dizi olmasaydı şuan bu blog da olmazdı, izlemeyenleriniz hemen izlesin.
Sağlıcakla kalın insanlar!