Korece 로 eki
Selam
insanlar!
Henüz yeni
taşınmanın ve internetin yokluğunun sonucu olarak eskisi kadar aktif bir
şekilde paylaşım yapamıyorum. Bu yerleşme sürecinde beni unutmamanızı diliyor
ve bugünün paylaşımına geçmek istiyorum.
Bugünün
paylaşımı Korece olacak ve size Korece’deki 로 ekinden bahsedeceğim ancak öyle her detayını ince ince yazmak yerine
günlük hayatta en çok kullanılan [Korece konuşurken en çok kullandığım]
kullanım yerlerini yazacağım
–bu cümleyi Türkçe’ye çevirmenizi umuyorum–. Bu ekin Korece’de kullanım yeri çok fazla. Şöyle ki İstanbul’a taşındım diyeceksiniz diyelim, bunu kullanabilirsiniz. 이스탄불로 이사 왔어요. Ya da bir şeyi ... ile yaptım. ...로 만들었어요. Buradaki nokta nokta bir kişi değil bir madde onu da unutmayın lütfen. Mesela keki çikolata ile yaptım demek istediniz; 케이크를 초콜렛으로 만들었어요. Bu cümle aklıma makul bir cümle gelmediği için yazdığım bir cümle, Korece konuşurken kullansanız garipsenir mi hiç bilmiyorum.
–bu cümleyi Türkçe’ye çevirmenizi umuyorum–. Bu ekin Korece’de kullanım yeri çok fazla. Şöyle ki İstanbul’a taşındım diyeceksiniz diyelim, bunu kullanabilirsiniz. 이스탄불로 이사 왔어요. Ya da bir şeyi ... ile yaptım. ...로 만들었어요. Buradaki nokta nokta bir kişi değil bir madde onu da unutmayın lütfen. Mesela keki çikolata ile yaptım demek istediniz; 케이크를 초콜렛으로 만들었어요. Bu cümle aklıma makul bir cümle gelmediği için yazdığım bir cümle, Korece konuşurken kullansanız garipsenir mi hiç bilmiyorum.
Bir de şöyle
bir olay var ama onu nasıl sizin kafanızı karıştırmadan anlatırım hiç
bilmiyorum.
Mesela “İlk
tatil için (olarak) Avrupa’ya gidip geldik.”
첫여행으로 유럽 갔다왔어요.
“Aile tatili
için (olarak) Japonya’ya gidip geldik.”
가족여행으로 일본 다녀왔어요.
Örneklerde
gördüğünüz gibi belli bir şey için yapılan eylemlerde o belli şeye ekleniyor.
[Bunun için
başka örnekler ararken sözlükte bulduğum fiil ders çalışarak sabahı etmek 공부로 밤을 새우다 bu da bir ek bilgi olarak kalsın burada final haftaları Koreli
arkadaşlarınızın mesajlarına cevap veremediğinizde bunu bahane olarak
kullanırsınız]
Sabah
kahvaltısı için (olarak) ekmek yedim.
아침밥으로 빵 먹었어요.
Bu gibi
örnekler arttırılabilir ancak şuan için aklıma gelenler bunlar. Son olarak Korece’de
çok sık karşılaşılan bir kalıp halini almış şu iki örneği paylaşacağım ki bu
örnekten sonra anlayacağınızı düşünüyorum.
무슨 일로 전화 했어요?
무슨 일로 오셨어요?
Bu iki örneği dizilerde belki de yüzlerce kez
duymuşsunuzdur. Neden aradınız? Neden geldiniz?
Bir de şimdi aklıma gelen bir konuşma örneği;
+사진 잘 나왔네.
Fotoğraf güzel çıktı.
-나한테 보내줘, 페이스북 프사 이걸로 바꿀거야.
Bana gönder, Facebook profil fotoğrafımı
bununla değiştireceğim.
+어떻게 보내줄까?
Nasıl göndereyim?
-카톡으로 보내줘.
Kakaotalktan gönder. [Kısaca katalk diyorlar
da.]
Buraya kadar olan kısmı anladığınızı
düşünerekten karıştırmanız kuvvetle muhtemel 러 ekinden bahsedeceğim. Neyse ki bu ek kolay ve kısa.
Mesela ders çalışmaya geldim diyeceksiniz; 공부 하러 왔어요. diyorsunuz oluyor ve bitiyor.
Yani bu ikinci ekimiz cümledeki esas fiili
yapış nedeniniz olan fiilin sonuna ekleniyor. Bu iki örneğin birleştiği bir
cümle kurarayım şöyle;
너를 만나러 이곳으로 왔어요.
Seninle buluşmak için (buluşmaya) buraya
geldim.
Ekler bloğu pek sık yapmadığım bir şeydi,
şimdiden sonra daha sık yapabilirim. Biliyorsunuz bloğumun kötü yanlarından
biri ne zaman ne yapacağımın belli olmuyor olması. Yavaş yavaş bu konuda daha
düzenli olmaya çalışacağım. Her zaman söylediğim gibi aklınıza takılan şeyler
oldukça bloğumuzun grubunu ziyaret edebilirsiniz. Bugün Korece bir şarkıyla veda ediyorum size, cici cici dinleyin. Bir sonraki bloğa dek
sağlıcakla kalın insanlar!